SİYAHIN ASİLLİĞİ
Siyah bir zeytinin kahvaltınızda size fısıldadığını duysanız? “Beni ye ama asilliğimi de takdir et” dese? O zaman gelin birlikte bakalım o asilliğin hikayesine. Günün ilk ışıklarıyla işine severek başlayan çalışanların öyküsündeyiz. Işıkların yanmasıyla büyük bir çalışma başlar her gün. Özenle başlara giyilen boneler, ağızlara takılan maskeler, ayaklara geçirilen galoşlar. Anadolu’nun bağrında kurulmuş tertemiz bir siyah zeytin tesisindeyiz. İlk gelişlerinde el değmeden içeriye alınıyor siyah zeytinler. Laboratuvarda gerekli ölçümler sonrası ise ürün olma maceraları için üretim bantlarına aktarılıyorlar. Bahsi geçen siyah zeytinler güzel ülkemin güzel topraklarında bin bir özenle yetiştirilmiş ve seçilmiş olan siyah zeytinler. Sele sele getirildikleri ve işlenmeye hazır haldeler. Birbiri ardına yuvarlanarak sırayla ilerleyen siyah bilyeler gibidir bu siyah zeytinler. Her biri özenle yürüyen sessiz bantlarda yerlerini bulmak için yol almaktadırlar. Arada karışan çöpler, dallar, hatta ezik olanlara kibarca bir müdahale kaçınılmaz ama. Onları şöyle bir kenara alarak yola devam ediyorlar. Bizlerle yola devam edecek olanlar ise diri ve daha etli olan siyah zeytinler. Askeri bir düzende, tertipte her biri verilen görevi iyi anlamışçasına kendilerini bekleyen kaplara doğru gitmekteler. Gayet hijyenik bir ortamda teknolojik modern tesislerde sıra sıra nizami bir edayla ilerlemekteler. Sonrasında ise tartılarak gramajlara ayrılmaktalar. Derin bir kaptan yüksekten alttaki daha dar bir yola girmekteler ve kendilerini bekleyen kaplara süzülerek dökülmekteler. Derken kapakları kapanmakta ve etiketleri yapıştırılmaktadır. Kutulara özenle yerleştirildikten sonra da sıra gelir nakliye arabalarına yüklenmeye. İşte o doyumsuz tatlara sahip siyah zeytinlerin marketlerdeki raflara gelmeden önceki maceraları bu sevgili dostlar. Tüm bu aşamaları görseniz, kahvaltı sofralarında önünüze gelen siyah zeytinlere daha bir saygı duyardınız. Ayağa kalkıp önünüzü iliklemenizi beklemiyoruz. Ancak büyük bir emeğin karşılığı olarak hazırlanıp geliyorlar tabaklarımıza, masalarımıza. Bize göre bir tanesinin bile boşa gitmemesi gerekir. Siyahın asilliği de tam da bu noktada kendini gösteriyor bizce. Dış yüzeylerinin o göz alan parlaklıkları daha bir çekici kılıyor siyah zeytinleri. Asillikleri, onları yetiştiren, ayıklayan, seçerek kaplarına dolduran insanlardan da geliyor. İyi ki varlar, iyi ki siyahın asilliğinde zeytinle buluşturuyorlar bizleri…